İlk Türk Kadın Casus - İstanbul'un Gülü!
Cumhuriyetin ilan edilmesi ile birlikte her şey değişmiş olsa bile şüphesiz ki bu değişimden en çok etkilenen
kadınlar olmuştu, cumhuriyetin ilanından önce utanarak söylüyorum ancak kadınlarımızı ve kızlarımızı aileleri sadece damızlık olarak yetiştirip daha 13, 14 yaşlarında dedeleri, babaları yaşında ki insanlarla evlendiriyorlardı değil oy verme, fikir bile belirtemiyorlardı. Ancak Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk sayesinde cumhuriyetin ilanından sonra kadınlara seçme, seçilme, eşitlik ve daha akılınıza dahi gelmeyen birçok hak tanınmıştı. Önceden dansözlük ve bunun gibi mesleklerle uğraşan kadınlara hayat kadını, sokak kadını ve sokak yosma gibi gurur kırıcı ve aşağılayıcı kelimeler ile bu tür şeyler ile uğraşanlara hakaret ediliyordu.
Zaman geçtikçe ünü yayılıyor ekibi ile birlikte bağımsız genç Türkiye Cumhuriyetinin şehirlerini gezerek sahne alıyordu. Ancak bu sefer ki hepsinden başkaydı Konya da çıkacağı sahneye Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'de gelecekti. Sahneye çıktığı zaman Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'de izleyiciler arasındaydı o sahnede Emine zeybek oynadı. Orada bulunan herkes Emine'nin dansına hayran kalmıştı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk de dahil. Gece bittiği zaman Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Emineyi övüp durdu Emine'nin sadece Türkiye'de sınırlı kalmasını değil bu yeteneğin Avrupa'ya açılmasını istedi ve ekledi gerekli kolaylıkların ve işlemlerin yapılacağını bizzat kendisi söyledi, Emine uzun bir yolculuktan sonra vatanından ayrılarak Almanya'ya yerleşti ve bir süre sonra yengesinin kardeşi olan Harry Pee ile hayatlarını birleştirdi yani evlendiler ve adı Emine ADALET Pee oldu. Almanya'ya yerleştikten sonra Almanya'da sahne almaya başlayan Emine kısa süre sonra Almanya ve Avrupa'da çok tanınan biri haline geldi ve birçok kişi onu İstanbul'un gülü olarak tanıdı ve tabi ki bu tanıyanlar arasında yaşadığı yerde ki kişiler de vardı yani Hitler ve Almanlar.
1. Dünya savaşından yeni çıkan ve Versay Antlaşması ile eli kolu bağlanan Almanya Hitler ile yükselişe geçmeye başladı. Kurduğu diktatörlük ile herkesi kendine zorla veya gönüllü olarak bağlıyor ve siyasi olarak ülkede Hitlere herhangi bir muhalefet kalmamış ve herkesin düşüncesini ve fikrini yok etmişti. Emine'nin ünü o kadar yayılmıştı ki Hitlerin önünde bile dans etmişti ve artık adını herkes biliyordu, Hitler bunu fark etmiş ve propaganda için Emineyi kullanmak istiyordu. Bunun için hemen propaganda bakanı Joseph Goebbels ile görüşüp onunla anlaşmasını istedi ve bunun üzerine Joseph Goebbels Emineyi evine yemeğe davet etti, Emine Avrupa'nın neredeyse her yerinde sahneye çıkmış ve birçok önemli siyasinin önünde dans etmişti bunu bilen Goebbels Emine'nin istihbarat ajanı yani casus olmasını istiyordu Emine bu teklifi duyunca çok şaşırmıştı ve korkmuştu hemen oradan çıkmak istedi ve teklifini düşüneceğini söyleyerek oradan ayrılır, lakin bu teklifi hiç bir zaman kabul etmedi bundan hemen sonra Mustafa Kemal Atatürk'de bu teklif de bulundu ancak bu defa Emine korkmadı ve seve seve vatanı için çalışacağını söyleyerek bu teklifi kabul etti ve bunun üzerine Hitlerin yaveri ile yakın arkadaş olmuştu ondan aldığı bilgi ile Nazilerin Parisi işgal edeceğini öğrendi ve bunu öğrenen ilk ülke Türkiye Cumhuriyeti oldu ve bunu sağlayan kişi Emine ADALETTİ ve artık 1944'de vatanına evine Türkiye'ye geri dönmüştü döndükten sonra birçok filmde oynadı, Akdeniz Korsanları, Uçuruma Doğru, Yanık Kaval, Deniz Kızı, gibi birçok filmde oynadı. İlk olarak 1942'de bir hava saldırısı sonucu kocasını kaybetti ve 1986 senesinde de hayata yorgun gözlerini kapattı.
Not: Bir video da denk geldim konusunu açmak istedim ve bu muhteşem kadını tanımanızı istedim.
Son düzenleme: