- Katılım
- 26 Şubat 2020
- Mesajlar
- 2
- Elmaslar
- 2
- Puanlar
- 0
- Yaş
- 23
- Minecraft
- Hephaito
TULUMBACILAR
Yine herkesten erken uyanmış hayatı sorguluyordum tavanın hipnoz edici beyazlığında düşler görüyor uzun hayallere dalıyordum. Uzun zaman sürdü bu yarı uyanık haldeydim ev halkı uyanmıştı evde hareketlilik başlamıştı babamın pantolonunu giyerken çıkardığı kemer sesleri annemin parfümünü sıkması vesaire tam o sırada tatlı bir gerinme tuttu beni ve yavaşça daldığım imgelerden arınmış ve uyanmıştım tuhaf dı tuhaf bir şekilde bir enerji vardı içimde.. Bu günün farklı olacağının müjdesini veren bir enerji zorlada olsa beni kavrayan sıcak yataktan çıkmayı başardım ve kısa kestim yani derhal klişe rutinlere daldım yüzünü yıka, üstündekileri değiştir, çantanı hazırla vesaire kahvaltı masasından çarçabuk acele ile kalktım anneme tek laf dahi söylemeye lüzum bulamadan kapıyı ev ahalisinin yüzüne çarpıp heyecan ile çıktım koyuldum yola öğrencilerde sanki cehenneme gidiyormuşçasına somurtuyordu ne vardı sanki? Yürürken yürüdüğümün farkında dahi olmadan tekrardan düşüncelere kapılmıştım; İşte hayallerimdeki tatlıcıma bakıyordum duman tütüyor önünde bir yaşlı bağırıp reklamamımızı yapıyordu) Taaki o güzel düş omzuma dokunan kız arkadaşım Su yu görene kadar;
-*GÜLEÇ BİR TAVIRLA* Ne düşünüyorsun yahu okula geldik
+Sahimi?
Gözümü önüme attığımda gerçekten okula geldiğimi gördüm ne ara gelmiştim pes doğrusu işte bu hayaller yokmu insanın aklını alır dilini kilitler
Dalgın ve düşünceli bir şekilde Su ya iyi dersler Su diyerek koridordan sola döndüm ve 11-F Bilişim evet sınıfıma girdim tövbeler tövbesi! Sınıfta kimse yoktu doğrusu hiçkimse gelmemişti bir tek öğretmenim vardı
-Hocam neden tekbaşınasınız bir sorunmu var?
+Bilmiyorum oğlum gelmedi kimse manyaklar okuldan kaçtı herhal neyse sen derhal evine git çıkışta seni yakalayıp döverler devamsızlık yüzünden
-Tamam hocam
Sinirleri bozuk bir şekilde çıktım lolipopu elinden alınmış çocuk gibiydim bu küçük mukavata neden bu kadar üzülmüştüm kestirmek güç çantamı tek omzuma aldım ve yavaşça daha yaşamın yeni yeni canlandığı dar sokaklarda dolanmaya başladım heryer tabela olmuştu bilmem ne kahvecisi bilmem ne tatlıcısı kem küm
nE bir tatlıcımı! nasıl yani? bu kasabada bir tatlıcımı vardı! vardı ve ben bilmiyordum hah! Kafayı sıyırmış gibiydim hemen tabelanın gösterdiği doğru hızla heyecanla sevinçle koşmaya başladım öyle koşuyordumki balkondan bana tükürüyorlardı uyanan insanlar inanın hiçbiri umrumda dahi değildi sadece o tatlıcıyı görmek ve bütün harçlığımı delicesine orada harcamak istiyordum *DEVAM EDECEK*
Yine herkesten erken uyanmış hayatı sorguluyordum tavanın hipnoz edici beyazlığında düşler görüyor uzun hayallere dalıyordum. Uzun zaman sürdü bu yarı uyanık haldeydim ev halkı uyanmıştı evde hareketlilik başlamıştı babamın pantolonunu giyerken çıkardığı kemer sesleri annemin parfümünü sıkması vesaire tam o sırada tatlı bir gerinme tuttu beni ve yavaşça daldığım imgelerden arınmış ve uyanmıştım tuhaf dı tuhaf bir şekilde bir enerji vardı içimde.. Bu günün farklı olacağının müjdesini veren bir enerji zorlada olsa beni kavrayan sıcak yataktan çıkmayı başardım ve kısa kestim yani derhal klişe rutinlere daldım yüzünü yıka, üstündekileri değiştir, çantanı hazırla vesaire kahvaltı masasından çarçabuk acele ile kalktım anneme tek laf dahi söylemeye lüzum bulamadan kapıyı ev ahalisinin yüzüne çarpıp heyecan ile çıktım koyuldum yola öğrencilerde sanki cehenneme gidiyormuşçasına somurtuyordu ne vardı sanki? Yürürken yürüdüğümün farkında dahi olmadan tekrardan düşüncelere kapılmıştım; İşte hayallerimdeki tatlıcıma bakıyordum duman tütüyor önünde bir yaşlı bağırıp reklamamımızı yapıyordu) Taaki o güzel düş omzuma dokunan kız arkadaşım Su yu görene kadar;
-*GÜLEÇ BİR TAVIRLA* Ne düşünüyorsun yahu okula geldik
+Sahimi?
Gözümü önüme attığımda gerçekten okula geldiğimi gördüm ne ara gelmiştim pes doğrusu işte bu hayaller yokmu insanın aklını alır dilini kilitler
Dalgın ve düşünceli bir şekilde Su ya iyi dersler Su diyerek koridordan sola döndüm ve 11-F Bilişim evet sınıfıma girdim tövbeler tövbesi! Sınıfta kimse yoktu doğrusu hiçkimse gelmemişti bir tek öğretmenim vardı
-Hocam neden tekbaşınasınız bir sorunmu var?
+Bilmiyorum oğlum gelmedi kimse manyaklar okuldan kaçtı herhal neyse sen derhal evine git çıkışta seni yakalayıp döverler devamsızlık yüzünden
-Tamam hocam
Sinirleri bozuk bir şekilde çıktım lolipopu elinden alınmış çocuk gibiydim bu küçük mukavata neden bu kadar üzülmüştüm kestirmek güç çantamı tek omzuma aldım ve yavaşça daha yaşamın yeni yeni canlandığı dar sokaklarda dolanmaya başladım heryer tabela olmuştu bilmem ne kahvecisi bilmem ne tatlıcısı kem küm
nE bir tatlıcımı! nasıl yani? bu kasabada bir tatlıcımı vardı! vardı ve ben bilmiyordum hah! Kafayı sıyırmış gibiydim hemen tabelanın gösterdiği doğru hızla heyecanla sevinçle koşmaya başladım öyle koşuyordumki balkondan bana tükürüyorlardı uyanan insanlar inanın hiçbiri umrumda dahi değildi sadece o tatlıcıyı görmek ve bütün harçlığımı delicesine orada harcamak istiyordum *DEVAM EDECEK*