- Katılım
- 4 Aralık 2016
- Mesajlar
- 438
- Elmaslar
- 303
- Puanlar
- 14.070
gün içerisinde sizlere ne gibi aktarımlar yapabilirim diye kafa kurcalarken, forum içerisinde görmüş geçirmiş biri olarak aktarabileceğim en iyi konunun hayat tecrübeleri olabileceğini düşündüm ve Hayat-ı Tecrübe projesinin hayata geçmesine karar verdim. Sizi daha fazla bu tür konularla sıkmadan projemizin başlamasıyla, ortama ilk adımı atalım dedim, ilk konu neden ''İlk Bakış'' olmasın dedim ve sizin için şu anda yazmaktayım.
Şu anda ''Nedir bu ilk bakış?'' dediklerinizi duyar gibiyim. Hemen anlatıma geçiyorum, insanoğlu araştırmacı, soruşturucu, eleştirici, gözetleyici bir varlıktır. Girdiği her ortamda önceliği gözlem yapmaktır (ilk bakış). Ardından gelir araştırma, soruşturma ve eleştirme hissiyatlarınız. Şimdi ise biz bu ortamda yeniyiz, Hayat-ı Tecrübe ile ortama ilk girişimizi yapıyoruz. Yeni bir topluluk hayal edin, sıfırdan başlıyoruz. Kimseyi tanımıyorsun, peki ne yapaman gerekiyor? Belirttiğim gibi insanoğlunun ilk işi gözlem yapmak. Gözlemini yapıyorsun. İnsanları, nesneleri, görebildiğin ve erişebildiğin herşeyi inceliyorsun. İnceledin ve bilinç altına işledin.
Peki ya şimdi? Ne yapacaksın, insanoğlu doyumsuzdur artık araştırma ve sorgulama vakti insanlar ve nesneler ile eşleşmen, tanışman gerektir.
Her insan gördüğü kişilerle sohbet edebilecek, ilk adımı atabilecek veya konuşabilecek kadar özgüveni yoktur. Özgüvenin yok diye sakın üzülme, özgüvenim yok bu sohbet boşa diyip de geçme! Bir zamanlar seninle aynı duyguları paylaşıyordum. Özgüveni eksik, insanlarla iletişim zorluğu yaşayan, ortama ayak uyduramıyan birisiydim bende aynı senin gibi. Hayat-ı Tecrübe'nin de amacı bu, korkma ben sana özgüven kazandırtacağım. İşin sırrına geçelim mi?
Özgüven nasıl kazanılır?
Bu soru için sana bir çok altın kuralım olacak, sana klişe gelecek veya seni tatmin etmeyecek durumlar olacaktır, ama sakın aldırış etmezlik yapıp geçme. Bunların hepsi yaşanılıp, tecrübe edinilen konular. Hayat böyle işliyor ve böyle devam ediyor. Haydi seni daha fazla sıkmadan altın kurallara bir göz atalım.
Kulaklarını aç ve beni iyi dinle, en önemli altın kural ne biliyor musun?
● Kendine değer ver, kendini sev, kendini önemse, kendine kucak aç!
Hayatında yaşadığın tüm anıları baştan aşşağı 3 saniyeliğine gözden geçirmeni istiyorum, hızlı bir film şeridi gibi akıp gitsin. Evet düşündün mü? Şimdi konunun can alıcı noktasına geliyorum hazır mısın?
Bu anıların hangi birisi sen olmasan yaşanacaktı? Sen olmasan o anıların ne değeri kalırdı? Bu hayat senin filmin ve sen bu filmin Baş Kahramanısın. Bunu senden farketmeni ve ona göre hareket etmeni istiyorum. Sen çok önemlisin, seni üzen, seni kızdıran, seni sevindiren, her olay senin varlığın ile oluyor sen olmasan bunların hiçbiri olmaz, olamaz.● Kendine değer ver, kendini sev, kendini önemse, kendine kucak aç!
Hayatında yaşadığın tüm anıları baştan aşşağı 3 saniyeliğine gözden geçirmeni istiyorum, hızlı bir film şeridi gibi akıp gitsin. Evet düşündün mü? Şimdi konunun can alıcı noktasına geliyorum hazır mısın?
● Spor yap!
Sana tüm samimiyetimle söylüyorum, SPOR YAP! Kafanda şu tür düşünceler oluşabilir; ''Spor ne lan, yapsam ne yapmasam ne, sporla özgüven ne alaka moruk, sporun insanla alakası ne'' orada bir dur kardeşim. Sporuma laf söylettirmem. Öncelikle şu kötü zihniyetten acilen çıkmanı istiyorum. Spor nedir biliyor musun? Spor senin hayatındır. Konuşmamızın başında sana insanoğlu eleştirir dedim hatırlıyor musun? Her sabah kalkıp aynaya her baktığında kendini eleştirirsin. İstemli veya istemsiz zihnin seni her zaman eleştirir. Birinci altın kuralımızı hatırla, kardeşim kendini sevebilmen için kendinle barışık olman gerekir. Kendine kucak açman için kendini sevmen gerekir. Bunların hepsi birbiriyle bağdaş farkındasın değil mi? Konunun bir genelini gözden geçir hepsi birbiriyle bağdaşık.
● Kitap oku!
Bilgi sana her zaman kazandırır. Dostum özgüvenin en önemli altın kuralından üçüncüsü budur. İnsanoğlu ile konuşmak, sohbet etmek etkileşimin ilk halidir. Kitabın sana kazandırdıklarını ben anlatmak istemiyorum, internete yazdığında sana milyonlarca sonuç çıkar. En basitinden örnekler vereceğim. Kitap sana bilgi kazandırır, ortama girdiğinde sana yüzlerce konu açılabilir peki ya kendine şu soruyu hiç sordun mu? Ben o konuların hangilerine cevap verebilirim? Dostum belirttiğim gibi yüzlerce, binlerce konu açılır. Spor, siyaset, ekonomi, yurt dışı-içi, kültür, tarih, insan biyolojisi, insan psikolojisi daha saymamı ister misin? Artık kitap okumuyorsan dahi şu kelimelerimi okurken lütfen okumaya başla.
Bilgi sana her zaman kazandırır. Dostum özgüvenin en önemli altın kuralından üçüncüsü budur. İnsanoğlu ile konuşmak, sohbet etmek etkileşimin ilk halidir. Kitabın sana kazandırdıklarını ben anlatmak istemiyorum, internete yazdığında sana milyonlarca sonuç çıkar. En basitinden örnekler vereceğim. Kitap sana bilgi kazandırır, ortama girdiğinde sana yüzlerce konu açılabilir peki ya kendine şu soruyu hiç sordun mu? Ben o konuların hangilerine cevap verebilirim? Dostum belirttiğim gibi yüzlerce, binlerce konu açılır. Spor, siyaset, ekonomi, yurt dışı-içi, kültür, tarih, insan biyolojisi, insan psikolojisi daha saymamı ister misin? Artık kitap okumuyorsan dahi şu kelimelerimi okurken lütfen okumaya başla.
Bu 3 altın kural hayatında dönerken, sana özgüven kazanmanın en temel 3 kuralını verdim. Bir ortama girdiğinden itibaren konuşmaya başlamamak için, kendine güvendikten sonra daha önünde ne gibi bir problem kalır?
Arkadaşlar hayatınızda çekineceğiniz en son şey insanlar ile tanışmak olsun. İnsanlar ile tanışmak, milyonlarca insan tipi görmek. Size asla ve asla zarar getirmez her zaman kazanç getirir. Hayat kısa, göz açıp kapayınca geçiyor fakat kısa diye hayatınızı kötü geçireceğiniz anlamına gelmez. Yapacağınız hatalar olacaktır çok büyük veya çok küçük ama her olayın ardından yapamadım, olmadı gibi söylemlerden ziyade kendinize her zaman pay çıkarın. Dünya kısa rahmetli büyük dedemin bir sözü vardır;
En büyük küskünlük, kızgınlık, üzgünlük, pişmanlık ne olursa olsun süresi 3 gündür.
Bu hafta Hayat-ı Takviye için ayırdığımız süre bu kadarlık olsun. Sizin için, hayatı görmek isteyen kardeşlerim için her zaman yazmak benim için büyük bir mutluluk olacaktır. Yanınızda dostunuz, arkadaşınız, sevgiliniz belki de aileniz dahi kalmayabilir. Hayatın inişleri çıkışları olabilir ama unutmayın ben sizin her zaman yanınızdayım. İçinden gelen, yazmak isteyen, özgüvenini bu konu ile kazanan var ise bana yazmakla, içini dökmekle başlayabilir.
Esenlikle kalın, iyi günler dilerim.
Son düzenleyen: Moderatör: