Ülkemizin 2. mareşali Fevzi Paşayı kaç kişi tam olarak biliyor? Kaç kişi onun başarıları hakkında bilgi sahibi ve nasıl mareşal olduğunu öğrenmiş?
Hadi gelin ve büyük komutanlarımızdan Fevzi Çakmak kimmiş öğrenelim.
Fevzi Çakmak 1876 yılında İstanbul'da bir topçu albayının çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. İlk ve ortaokulu Kuleli Askeri Lisesinden mezun oldu. 29 Nisan 1893’te Harp Okuluna kaydolarak 28 Ocak 1896’da Piyade Teğmen rütbesiyle mezun oldu. Akabinde “Mekteb-i Erkân-ı Harbiye”ye girerek 25 Aralık 1898’de Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle bitirdi.
Bir süre Genelkurmay 4. Şube’de görev yaptıktan sonra 1899’da 3. Ordu’ya bağlı Metroviçe’deki 18. Fırka’nın kurmay takımında görevlendirildi. Balkanlarda azınlık çetelere karşı mücadele etti. Başarılar sonucu terfi aldı ve ''Albay'' görevine yükseldi. 1908 yılında İkinci Meşrutiyet ilan edildiğinde 35. Fırka Komutanı ve Taşlıca valisiydi.
1910 Arnavutlukta çıkan bir işgali başarı ile bastırdı ve Kosova Kolordusu’nun kurmay başkanlığı’na atandı. 1911’de Trablusgarp Savaşı başlayınca Rumeli’nin savunmasıyla görevli Garp ordusunun kurmay başkanlığına getirildi. Balkan Savaşı sırasında 21. Fırka Komutan Vekilliği ve Vardar Ordusu 1. Şube Müdürlüğünü yaptı.
1913’te 5. Kolordu Komutanlığı’na atandı. Mart 1915’te rütbesi Tuğgeneral rütbesine yükseltildi.
I. Dünya Savaşı
I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale, Kafkas ve Suriye cephelerinde savaştı. 1918’de Tümgeneralliğe yükseldi.
Kurtuluş Savaşı
Mondros Mütarekesi imzalandığında sağlık nedenleri ile İstanbul’da bulunuyordu. Bu sırada Anadolu’daki milli kurtuluş hareketine silah ve cephane gönderilmesini kolaylaştırıcı bir tutum izledi.
İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından resmen işgalinin ardından Anadolu’ya geçmeye karar veren Fevzi Paşa, 27 Nisan 1920’de Ankara’ya ulaştı. İstasyonda Mustafa Kemal Paşa tarafından bizzat karşılandı.
Birinci dönem TBMM’ye Kozan milletvekili olarak katıldı. 26 Mayıs 1920’de İstanbul Hükümeti tarafından ulusal hareketin önderlerinden biri olarak rütbesinin kaldırılmasına, nişanlarının geri alınmasına karar verildi ve idam kararı açıklandı. O pes etmedi ve savaşa devam etti.
İkinci İnönü Muharebesi’nin zaferle bitmesinin ardından 3 Nisan 1921’de rütbesi TBMM kararıyla birinci orgeneraliğe yükseltildi.
İsmet İnönü'nün büyük mağlubiyetinden sonra TBMM tarafından Genelkurmay Başkanlığı görevine getirildi.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile birlikte bizzat cephede Kurtuluş Savaşını yönetti.
Dumlupınar Meydan Muharebesi zaferinden sonra TBMM tarafından mareşal rütbesine uygun görüldü.
Cumhuriyet dönemi
1933 Türkiye Cumhuriyeti’nin 10. Yıldönümü Konuşmasında ilk konuşmacı olarak görev aldı. Gözleri yaşartan bir konuşma yaptı.
Mustafa Kemal Paşa’nın askerlik yapanların siyasete karışmamaları gerektiğine dair çıkan yasadan sonra, 31 Ekim 1924’te askerlik görevini, siyasete tercih ederek Kozan Milletvekilliği’nden istifa etti.
12 Ocak 1944’te 68 yaşında askerlikten emekli oldu.
TBMM'de 7. dönem İstanbul milletvekili seçildi.
10 Nisan 1950 tarihinde vefat etti. Ailesinin isteği üzerine Devlet Mezarlığına değil halka açık bir mezarlığa defnedildi. Naaşı şuan İstanbul’daki Eyüp Sultan Mezarlığında Küçük Hüseyin Efendi dergahı türbesinde yatmaktadır.
Alıntılara yer verilmiştir.
Tüm Arapça ve Osmanlıca kelimeler çevrilmeye çalışılmıştır.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
-veba
Ekler
Son düzenleme: