Nisuaz Pastanesi #1 | Sabahattin Ali - İçimizdeki Şeytan

İçimizdeki şeytan lise yıllarımda okuduğum ilk romanlardan biriydi. Hatta bana kitap okumayı sevdiren bu roman karakterimin şekillenmesinde de birçok rol oynadı diyebilirim. Sabahattin Ali'nin anlatımı ve romanın akışı beni o dönem büyülemişti. O kadar hızlı hızlı okuyordum ki; bitmesi için değil resmen meraktan.

Roman ufak bir vapurda yolculuk eden iki dost Ömer ve Nihat'ın arasında geçen bir konuşmayla başlar. Ömer Nihat'a hayattan ve her şeyden sıkıldığını, hiçbir şeyin kendisine artık eski tadı veremediğini ve heyecanlandıramadığını anlatır. Tam da o anda vapurda gördüğü bir kıza ilk görüşte aşık olur.

Başlangıçta fazlasıyla basit ve tekdüze bir hikayesi varmış gibi gözüken bu roman ilerisinde öyle bir hal alıyor ki; o zamanın toplumsal sorunlarını, ideolojilerini, insanların duygularını kaleme alıyor resmen Sabahattin Ali.

Beni kitaplarla bu kadar içli dışlı yapan bu roman ile başlatmak istedim seriyi. Daha çok büyük eserler gelecek bu listeye (belki de daha çok sevdiğim) ancak bu kitabın bende yeri çok ayrı.