Kim Kimdir? - Albert Einstein Biyografisi

1879 yılında Güney Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası küçük bir elektrokimya fabrikasının sahibi, annesi ise klasik müziğe meraklı, eğitimli bir ev hanımıydı. Konuşmaya geç başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de sonraki yıllarda ailesinin bu korkularının gereksizliği ortaya çıkmıştır. Meraklı, hayal gücü zengin bir çocuk olarak büyümüş ve okulu hiçbir zaman sevememiştir. Einstein'ın ileride ortaya çıkacak dehasının temelleri, kendisinin de sonradan belirttiği gibi okulda değil; başka yerlerde atılmıştı. Einstein bu sürecini şöyle aktarır: ''Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutmam. Biri, beş yaşında iken amcamın armağanı olan pusulada bulduğum gizem; diğeri, on iki yaşındayken tanıştığım Öklid geometrisidir. Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimsenin, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabilmesi hiç beklenmemelidir.'' Lise öğrenimini 1894'te İsviçre'de tamamlamış ve 1896'da Zürih Politeknik Enstitüsü'ne (ETH) girmiştir. Daha sonra Bern'de Federal Patent Dairesi'nde görev almıştır. Bu görevden arta kalan zamanlarında, çağdaş fizikte ortaya atılan problemler üzerinde düşünme fırsatı bulmuştur. Önce atomun yapısı ve Max Planck'ın kuantum teorisiyle gadro sayısının değerini hesaplayarak bu teorisini test etti. Kuantum teorisinin önemini anlayan tek fizikçilerden biri oldu ve bunu ışıma enerjisine uyguladı. Bu yaklaşımı, onun ışık tanecikleri veya fotonlar hipotezini kurmasına ve fotoelektrik olayını açıklayabilmesini sağlamıştır. 1905'te ''Annalen der Physik'' dergisinde bu çalışmalarını açıkladığı iki yazısından başka üçüncü bir yazısı daha çıktı. Bu yazısında görecelik teorisinin temellerini attı. Bu teorileri sert tartışmalara yol açtı.

1909'da Zürih Üniversitesi'nde öğretim görevlisi oldu. Prag'da bir yıl kaldıktan sonra, Zürih Politeknik Enstitüsü'nde profesör oldu. 1913'te Berlin Kaiser-Wilhelm Enstitüsü'nde dersler verdi ve Prusya Bilimler Akademisi'ne üye seçildi. 1916'da yayımladığı ''Genel Görelilik Kuramı'' ile 1921'deki ''Fotoelektrik Etki ve Kuramsal Fizik'' alanındaki çalışmaları sonucunda aldığı Nobel Fizik Ödülü, dahinin önemli başarılarındandır.

1955'te hayata gözlerini yumana kadar bilim dünyasına çok şeyler katmış ve ''20. yüzyılın dahisi'' olarak nitelendirilmiştir.