James dışarıya bakış fırlattığında bir de ne görsün? Etraf bitik bir haldeydi. Arabalar yağmalanmış, evler harabeye dönmüştü. Bir terslik olduğu artık cidden belliydi. Dışarıya çıktığında havayı soludu. Hava da bir değişikti. Neler oldu diye düşünmeye başlamıştı. Eve tekrar girip televizyonu açmaya çalıştı. Fakat o da ne? Elektrikler yoktu. İyice işler zorlaşmaya başlamıştı. Mahallesinden çıktı, şehrin merkezine doğru yürümeye başladı. Etrafta kimse yoktu. Sanki koca şehirde sadece o kalmıştı. James etrafa göz atmaya devam ederken arkasından gelen garip bir ses ile irkildi. Arkasına döndüğünde bir insan gördü. Fakat o insana hiç mi hiç benzemiyordu. Neydi bu varlık? Üstü başı yırtıktı, ağzında kanlar vardı. O varlık ona doğru gelmeye başladı. James koşarak uzaklaştı. Acaba filmlerdeki hikayeler doğru muydu? Zombi istilası mı başlamıştı? James koca şehirde zombilerle baş başa kalmıştı. Uzun bir sessizlikten sonra gökyüzünden bir ses geldi. Gelen bir helikopterdi!