Dikkat! Spoiler İçermektedir!
A Plague Tale: Innocence
A Plague Tale: Innocence 1300 ile 1400 yılları arasında geçen macera türü bir oyundur. Aslında oyun bizi kara vebanın dünyayı kırıp geçirdiği en karanlık dönemin Fransa'sına götürüyor diyebiliriz. Oyunu daha fazla anlatmadan önce size karakterleri anlatayım biraz. Küçük kardeş Hugo, anne Beatrice, abla, Amicia. Evet karakterleride öğrendiğimize göre devam edebiliriz. Evet, Hugo ve Amicia soylu ve zengin bir ailenin iki çocuğudur. Bir gün Amicia ve babası avlanmaya giderler tabi yanlarında da köpek vardır. Av bulurlar ve babası Amicia'ya sapan verir oyunda sapandan başka bir silahımız yoktur. Tabi atmak için taş bulmak gerekiyor. Taşı arayarak bulmanız gerekiyor belirli yerlerden kolayca çıkıyor. Taş bulduktan sonra elimize sapanımızı alıp domuzu kafasından vurmamız gerekiyor. Kafasından vuramassak domuz kaçıyor. Ve kardeşimiz ile biz yani Amicia hiç görüşememişiz bile. Bir gün kardeşimiz Hugo'nun bir hastalığına yakaladığını öğreniyoruz. Hugo'nun yanına gidiyoruz annemiz Beatrice'de orada. Ve Beatrice kapıyı kitleyin ve asla açmayın dedi. Dedi çünkü engizisyon mahkemesinin yobaz üyeleri gelmişti. Ve aniden gitti. Asıl buradan sonra olaylar başlamaktadır. Amicia merak edip camdan bakıyor, babasının kılıç ile öldürüldüğünü görüyor. Çok üzülüyor ve o anda engizisyon mahkemesinin yobaz üyeleri kapıyı çalar ve kapıyı kırarlar. Hugo'nun yanına koşar ablası Amicia. Küçük kardeş Hugo neler oluyor der. Ve sizde karakteriniz Amicia'yı çömeltmeniz gerekiyor. Amicia çömeldiği zaman Hugo'da otomatik olarak çömelicektir. Evet, eğer oradan çıkmayı başarabilirseniz, diğer odalardaki engizisyon mahkemesinin yobaz üyelerini atlatabilirseniz, gittiğiniz odada anne sizi bulacak ve sarılacak. Ve hemen buradan uzaklaşmamızı söyleyecek. Annesi kendisini takip etmesini söylemektedir. Ve takip ederiz eğer Hugo'yu tek başına bırakırsanız çok korkar ve düşmanları üstünüze çekersiniz. Hugo'yuda tek başına bırakmak çok büyük sıkıntılar yaratabilir. Bu sebepten dolayı Hugo'yu hep yanımızda tutmamız gerekiyor. Eğer Oradan çıkmayı başarırsanız o adamın yanına giderseniz. tam o anda ise engizisyon mahkemesinin düşmanlarından biri at ile gelir. Anneleri Beatrice hemen oradan gitmelerini söyler ve anneleri gelmez. Anneleri kapıyı tutarken kapıyı delerek annesinin karnına kılıç sokarlar. Ve anneside orada ölur. Annesinin öldüğünü gören karakterimiz Amicia oradan hemen üzüntü içerisinde Hugo'yu alarak kaçar. Ancak engizisyon mahkemesinin yobaz üyeleri onları kovalıyor. Hugo'nun gizemli hastalığıı hakkında hiçbirşey bilmiyor kimse. Ve annesi ölmeden önce bir kişinin ve yerinin tarifini verir. Yola giderler tabi yolda da birsürü macera bizleri bekliyor olacak. Evet, bazı bilgiler verir bize. Ve o adamın kardeşini bulmaya giderken birden Hugo'nun başı döner bütün ışıklar söner. Ve yüzlerce fare o adamı orada yer. Ve fareler ışıktan korkar galiba oradaki ve gittiğimiz yer bir kilise. O kilisede böyle bir olay olduğunu biliyor olabilirler o yüzden koymuşta olabilirler. Evet çok hızlı bir şekilde oradan meşalemiz ile aşşağıya inmemiz gerekiyor. Aşşağıya indiğimizde kardeşini göreceğiz onu da fareler parçalamıştır. Oradan çıkmaya çalışacağız ve bu oldukça uzun sürebilir. Eğer çıkabilirseniz ölen adamda bizi başka bir adama yönlendirmiştir ölmeden hemen önce. Oraya gitmek için yola koyuluruz, ve giderken tekrar oldukça zor bir şekilde gideceğiz bazen çimler gibi yerlerde saklanmamız gerekir. Ve sapan veya elimiz ile bir yere taş atmamız gerekir. Peki bunu neden yaptığımızı sorarsanız bu oradaki düşmanımızın oradan biraz uzaklaşmasına yarar. Ve bir iki farklı düşman dışında başka bir tür düşmanımız olmadığını da belirtmek isterim. Evet, düşmanımızı oradan uzaklaştırdıktan sonra. Gitmemiz gereken yere gitmemiz gerekiyor. O adamı bulduğumuzda hastalığa yakalanmış olarak buluyoruz. Ve yanında birde bize yardım edebilecek farklı birisi bulunmaktadır. O adam orada kalır, biz ahıra gidip domuzu besleriz çünkü fareler onu yerse bizde üst taraftan atlıyarak oradan geçebiliriz diye düşünüyorlar ancak Hugo küsüyor ablasına ve oradan çıktığımızda bi anda ev patlar yanar buda farelerin uzaklaşmasına yardımcı olur. Başımızın belası fareler dışarıda da karşımıza çıkar. Aslında birçok gideceğimiz yerde bulunmaktadır farelere meşalemiz olmadan yaklaşırsak bizi çok hızlı bir şekilde parçalıyorlar ne olup bittiğini bile anlayamadan olmuş oluyoruz ve en son kayıt noktasından tekrar başlıyoruz. Etraftaki eşyaları toplayarak sapanımızı geliştirebilir envanter kapasitemizi arttırabiliyoruz. Evet, ev yandıktan sonra yanımızdaki bize yardım edecek kız ona bakıyordu, ölmesine çok üzüldü. Yoldayken karşımıza düşmanlarımız çıktı ve onlardan kaçarken Hugo'nun ayağı taşa takılır ve yere düşer ablası ona yardım etmek için hızlıca yanına gider tam kaldıracakken arkasından gelen düşman onu bayıltır. Uyandıklarında ikiside bir kafesin içindedir. Ve oradan onları gören iki kişi onlara yardım etmek için düşmanları takip etmiştir. Ve Hugo'nun ablasını kurtarmışlardır. Ve şimdi Hugo'yu kurtarma zamanı demişlerdir. Hugo çok korkmuştur ve ablasının nerede olduğunu soruyordu. Ve bir düşman asker geldi ve Hugo'nun ablasının kafesten kaçtığını söyledi. Bunun üstüne bütün askerler Hugo'nun ablasını aramaya gitti tam bu sırada çalılarda gizlenen ablası ve onu kurtan iki kişi vardı. Hugo biraz yüksekteydi ve sıkı bir halat ile bağlanmıştı ablası sapan ile halatı koparmıştır. Yüksek bir ses üzerine askerler gelmiştir o bölgeye Hugo ve diğerleri kaçıyorlardı ve bir yer altı mağarasına gidiyorlardı oraya vardılar gizli bir geçit vardı girdiler. Ve oradan kayık ile geçtiler, bir şato gördüler zaten orada şato olduğunu da biliyorlardı. Oradaki fareleri temizleyip oraya yerleşmeye karar verdiler. Yattılar ve uyudular ve kalktıklarında Hugo bahçede kelebekler ile oynuyordu ancak diğer üç kişi boynundaki damarların kırmızılaşması ve çok görünür hale gelmesinden telaşlandı. Onları kurtaran iki kişi Lucas, diğerinin ismini bilmiyorum. Dediler ki engizisyon mahkemesinin bir şatosu var oraya gidip iksiri alırsak Hugo bu hastalıktan kurtulabilir. Ablası ve Lucas hemen yola koyuldu. Ancak şatoya sadece ablası girdi Lucas ise orada bekledi. Ve iksiri bulacağımız üniversiteye de geldik. Lucas bize iksirin bodrum katında olduğunu söylemişti. Bodrum katına doğru inmeye başlıyoruz. Ve orada yakalanan bir adam vardır, babası iksirin bulunduğu kapıyı yapmış, yakalanan kişi kapıyı yapan adamın erkek çocuğudur. Kapıyı açmasını ister tam o anda sapan ile orada bir katliam çıkarır. Oğlan ve Hugo'nun ablası. Ondan sonra Hugo'nun yanına gitmeye çalışırlar. Sonunda şatoya gelmişlerdir üç hafta sonra bir değişiklik olmaz ve eski evlerindeki laboratuvara gitmesi gerekiyordu. Yola koyuldu Lucas, ve Hugo'nun ablası. Ve orada yapılan iksiri de Hugo'ya verirler. Ve uyurlar sabah kalktıklarında Hugo ortada yoktur düşmanlar onu almıştır. Ve ablası onu tekrar kurtarır. Hugo annesini gördüğünü iddia eder ve sese doğru gider ancak gittiği yer farelerin olduğu ölülerin dolu olduğu biryerdi. Hugo'yu götürürler ve Hugo onların elindedir ona zarar vermek istemiyorlardır. Hugo'nun annesi aslında gerçekten ölmemiştir ve annesi oradaymış. Annesini görmek için odasından kaçan Hugo annesini arıyor. Annesini bulur ancak oradan çıkarması için anahtar gerekiyor. Hugo anahtarıda bulmuştur. Ve oradan çıkarmıştır annesini ancak şatodan çıkarken düşmanlar onu yakalayıp engizisyon liderinin önüne atmıştır. Fareleri üstlerine salmıştır engizisyon lideri. Ancak Hugo'nun fareleri istediği yöne yönlendirme gücü vardı. Oradan kurtarmıştı annesini ve kendini, annesini oradan götürmüşlerdi ve engisizyon lideri ne zaman kendini kanıtlarsın ozaman buradan çıkarsın demişti. Hugo'nun karakter kontrolunden çıktık ve asıl karakterimiz olan Amicia'ya geçtik. Fareler tekrar basıyor ve engizisyon liderinin yardımcısı ve Hugo geliyor engizisyon liderinin yardımcısını öldürüyorlar burası çok zorlu bir boss ateşleri söndürmeniz gerekiyor. Neyse, ondan sonra Lucas'ın kardeşini öldürüyorlar ve diyorlar ki onlar bizim sizin neredeyse herkesin ailesini öldürdü şimdi de kardeşimi artık birlik olup bizde onları öldürelim. Hugo'nun fareleri başkasının üzerine saldırtma yeteneği var adeta fareler onun dediklerini yapıyor, ona saldırmıyor. Bu da şatoda savaşırken çok işlerine yarayacaktır. Şatoya girişte ok saldırısı ile Rodric yani iksirin alınması için kapıyı açan kişi ölüyor. Herkes çok üzülüyor ancak daha bitirmeleri gereken bir iş var. Engizisyon liderinin odasına girerler Hugo ve ablasının annesi kafestedir onu yukarıya çeker. Ve Amicia fareleri üstüne saldırtırım diye tehdit eder. Onunda beyaz fareleri vardır. Fareler arası meydan savaşı başlar. Engizisyon liderini öldürürler. Ve oyun burada bitmektedir. Oyunun grafikleri gerçekten çok güzeldi. Oyunu kesinlikle tavsiye ederim.
Mininmum Sistem Gereksinimleri:
OS: Windows 7/8/10 (64 bits)
İşletim sistemi: Intel Core i3-2120 (3.3 GHz)/AMD FX-4100 X4 (3.6 GHz)
Ram: 8 GB
Ekran kartı: 2 GB, GeForce GTX 660/Radeon HD 7870
Depolama: 50 GB
Önerilen Sistem Gereksinimleri:
OS: Windows 7/8/10 64 bit
İşlemci: Intel Core i5-4690 (3.5 GHz)/AMD FX-8300 (3.3 GHz)
Ram: 16 GB
Ekran kartu: 4 GB, GeForce GTX 970/Radeon RX 480
Depolama: 50 GB
Sevgili MCTR üyeleri, konumu okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım yardımcı olabilmişimdir. Başka bir konuda görüşmek üzere.
Saygılarımla Gökdeniz.
Son düzenleme:
